Muvazaa Davası Muvazaa Dava Türleri

Muvazaa Davası

Muvazaa kelimenin kökü arapça ya dayanır ve kelime olarak “danışıklık” anlamına gelmektedir. Hukuki anlamda “muvazaa” kelimesi ise, irade ile beyan arasında üçüncü kişileri aldatmak ya da zarara uğratmak amacıyla birden çok kişi tarafından bilerek ve isteyerek uygunsuzluk meydana çıkarması anlamına gelmektedir. Kişilerin gerçekleştirdikleri hukuki işlemi, aslında gerçekleştirmek istemiyorken başka kişi ya da kişileri zarara uğratmak amacıyla icra ettiğini göstermesi durumunda muvazaa söz konusu olmaktadır.

Mutlak Muvazaa
Tarafların iradelerinde herhangi bir işlem yapma isteği yokken, beyanlarında sırf üçüncü kişileri aldatmak ya da zarara uğratmak kastı ile işlem yapmış gibi görünmeleridir.

Nisbi Muvazaa
Mutlak muvazaadan değişik olarak nisbi muvazaada tarafların hem iradelerinde hem de beyanlarında işlem mevcuttur. Buna karşın irade ve beyanda bulunan bu işlemler, sırf üçüncü kişileri aldatmak ya da zarara sokmak amacıyla uyuşma sağlamaz.

MUVAZAA NASIL İSPAT EDİLİR
Muvazaayı muvazaadan zarar gören üçüncü kişiler, her şekilde delil ile ispat edebilirler. Taraflar ise muvazaayı sadece yazılı belge ile ispat edebilirler.

Muvazaalı işlem kural olarak, üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir. Fakat bunun istisna durumları vardır.
İyi niyetli iktisap eden kişiye,
Tapu kütüğüne haklı güven nedeniyle işlem yapan iyi niyetli kişiye,
Hakkın kötüye kullanılması sebebiyle muvazaayı ileri sürülmesi durumda,
Yazılı borç ikrarı varsa, muvazaanın kesin hükümsüzlüğü ileri sürülemez.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir